Okul Öğrenci Ebeveyn Üçgeni

OKUL ,ÖĞRENCİ ,EBEVEYN ÜÇGENİNDE ÇÖZÜME ODAKLANMAK
Çok uzun denecek bir aradan sonra okullar açılıyor. Peki hem çocuğumuz hem anne baba olarak bizler bu duruma hazır mıyız? Hazırlık kelimesi çok yönlü ele alınması gereken bir sözcük. Tatilin uzunluğuyla beraber çocuklar bilişsel, duygusal, ruhsal, bedensel olarak hazır kavramından biraz uzaklaştılar. Aynı şekilde ebeveyn olarak bizler de benzer durumdayız. Zihnimizin bir tarafında çocuklarımızın bir an önce yüz yüze eğitime dahil olmasını isterken, bir taraftan da acaba sözcüğüyle başlayan bir sürü cümle çağrışıyor. Bu çağrışımlı cümlelerdeki kaygı ve gerginlik durumu ister istemez çocuğumuza da yansıyor. Bu nedenle anne babalar olarak bizim yüz yüze eğitim sürecine bilişsel hazır bulunuşluğumuz sorgulanması gereken ilk konu.
Öncelikle bizler buna hazır mıyız? Çünkü bu tatil modlu okul süreciyle birlikte kahvaltı, yemek, uyku ve iş yaşamımıza ait günlük rutinlerimizde çok değişti ve hepimiz online ait yeni bir rutin oluşturduk. Sürecin sağlıklı işleyebilmesi için yüz yüze eğitim alışkanlıklarımıza bir an önce dönmemiz gerekiyor.
Bize bakan yönüyle ikinci durum ise çocuğumuzun uzun süren online eğitim ve tatil modundan sonra, yüz yüze eğitim sürecinde karşılaşacağı sorunlarla başa çıkma kanallarımızın neler olduğu. Bizler anne babalar olarak çocuklardan çok şeyi kısa bir sürede gerçekleştirmelerini bekliyoruz.
Oysa uzun süren online eğitim ve tatilin ardından erken yatıp erken uyanma ile ilgili zamanlama problemleri, uzun süreli ekrana maruz kalmaktan kaynaklı dikkati sürdürme ve konsantrasyon problemleri, uzun süreli izolasyondan kaynaklı sosyal iletişim ve beceri problemleri, ders çalışma ve ödev yapmadan kaynaklı sorumluluk almayı reddetme problemleri karşılaşabileceğimiz sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Bizlerin ; yaşanması olası bu problemler karşısında dikkat etmesi gereken en önemli nokta çocuğumuzun beden dilini çok iyi okuyor olmak, tıpkı bilmediğimiz bir dilde film izlerken alt yazı okuduğumuz gibi. Okuldan döndüğünde yüzünde taşıdığı mutluluk, kaygı, korku ya da çaresizlik taşıyan duygu ifadesi okulda yaşanılanlar hakkında bize doyurucu bilginin ip uçlarını vermektedir. Ebeveynler olarak yaşanılan olumsuz durumlar karşısında çocuğumuzun bu duygularını ifade etmesine izin vermeliyiz. Ne söyleyeceğimizi hazırlamadan sadece anlamak için dinleyebilmek çözüme giden yolda büyük adımdır.
Öğretmenimiz ve okul idaresi ile her zaman çözüme odaklı bir iletişim halinde olmalıyız. Soruna odaklı iletişimlerde çoğu zaman yanlış anlaşılmalar olabiliyor. Doğru okuyamadığımız bir problemin çözümü de doğru anlayamamaktan kaynaklı çoğu zaman yanlış oluyor .Soruna çözümün eşlik etmesi ve çocukta değişim için yeterli zamanı tanımak, onu çözüm noktasında yüreklendirmek, bazen sadece sarılıp, sevdiğimizi söylemek ve sonrasında desteklenmesi gereken bir durum varsa uzman yardımı almak izlenebilecek yollardan bazıları olarak karşımıza çıkıyor. Yüz yüze eğitimin kesintisiz ve sorunsuz yaşanması dileğimle…
Tülay Boztaş
Psikoterapist/ Aile Danışmanı